12 Mayıs 2009 Salı

THY=Takunya Hava Yolları


Yıllar sonra ilk kez KKTC topraklarına ayak basacak olmanın heyecanıyla gelmiştim Atatürk Havalimanı'na. Bizi Ercan'a uçuracak TK 1260 sefer sayılı THY uçağı 7:15'te kalkacaktı. Her zaman olduğu gibi bir buçuk iki saat öncesinden ulaştım alana. Birlikte yolculuk yapacağımız arkadaşlarım önceden online check-in yapıldığı için uçuş kartlarını alabilmek için işleme başlamışlardı ben de kuyruğa girdim. Kuyruk dediysem 3-5 kişilik bir kuyruk değil 50-60 kişilik bir kuyruk, neyse efendim nasılsa uçağın kalkışına daha bir buçuk saat var diye başladım beklemeye. Kuyruk yavaş ilerleyince de görevliye sordum:
"Beyefendi benim uçağım 7:15'te bir sorun olmaz değil mi?
Cevap geldi:
- Yok abi sen bekle bir şey olursa alırız biz seni öne.
- Teşekkür ederim.
Neyse uzuun bir beklemenin ardından sıra bana geldi ve G sırasında 5 numaralı bankoda oturan bayan çalışan yüzüme bile bakmadan evraklarımı hızla bankoya vurarak uçak kapandı siz uçamazsınız dedi.
Evet kendince haklıydı zira ben uçma yeteneği olmayan bir insanım ve o an tek isteğim uçakla seyahat etmekti.
Soru sormaya çalıştım.
- Hanımefendi arkadaşlarınıza sordum, kuyruğu görüyorsunuz, sorun olursa beni öne alacaklarını söylemişlerdi ama beni kimse uyarmadı.
- Ben anlamam kardeşim, uçak kapandı gidin derdinizi bilet satış yerinde halledin!
- Ama ben online check-in yaptırdım, uçak kapalı da olsa siz benim uçuş kartımı basabilirsiniz ayrıca hanımefendi ben gazeteciyim ve bu etkinliğe mutlaka gitmem lazım, yardımcı olamaz (burasını keserek kendisi konuştu) mısınız?
- Git kardeşim nerde yazarsan yaz alla allaaa senle mi uğraşçam sabah sabah!
- Teşekkür ederim hanımefendi...
Bu harika ve içaçıcı diyalogtan sonra beni öne alacak görevliye sordum:
- Hani sorun olmazdı?
- Abi biz anons yaptırdık sen duymamışsın!
- Tekrar teşekkür ederim beyefendi.
Neyse bundan sonra sıra geldi bilet satış bölümüne. Allah tarafından oradaki çalışanlar helal süt emmiş insanlarmış, online check-in yaptırdığım için zaten basılı olan uçuş kartımı verdiler de pasaport sırasına girebildim.
Ama o da ne pasaport kuyruğunda bir milyon kişi var. Benden önce check-in yaptıran gazeteci arkadaşlarım VIP kuyruğunda bekliyorlar ve ben de tabiri caizse onların arasına kaynadım. Ancak uçağın kalkmasına 20 dakika var ve biz uçağı kaçırmak üzereyiz. Neyse önümüzdeki yerli yabancı insanlardan rica edip öne geçtik ve hızla 304 nolu kapıya yöneldik. Kapıya ulaştığımızda saat 7:04 idi. Uçağın kalkışından tam 11 dakika önce. Ancak kapı kapanmış görevliler sırra kadem basmıştı, 5 kişilik bizim ekibin dışında alan ve görevli rezaleti yaşayan 5 kişi daha uçağı kaçırmak üzereydi. Yan kapıdaki görevliye sorduk, sağolsun yardımcı oldu ve uçağın 7:07'de alandan ayrıldığı bilgisini iletti bize. Evet o kadar hengâmeden sonra bize uçağı kaçırtmayı başaranlara teşekkür etmemiz gerekirdi ama sinirlenmedik, Takunya Hava Yolları'nı yönetenleri düşündük, ya bizi de apronda kesselerdi, ya da bizi de takunya ile uçağa binmeye zorlasalardı diye de bardağın dolu tarafından baktık.

Yabancı ortağa satılma arifesindeki bir şirketin bu yaptıkları kitap bile olur ama onların dilinden konuşmak daha kolay.

Allah sizi bildiği gibi yapsın.

Amiiiin...

2 yorum:

Burak Akmenek dedi ki...

Fatihçiğim çok geçmiş olsun. Ülkemizin en saygın kurumlarından birinin ne hale getirildiğini çok güzel anlatmışsın. Ben THY'de çalışanların bırak kaba davranmayı samimiyetle yüzsüzlüğü harmanlayan "abicim" gibi kavramları dahi ASLA kullandıklarını görmemiştim. Şahinden duyduğum kadarıyla Kıbrısa gitmişsiniz. Hikayenin devamını da merak ediyorum da :) Yazar mısın ?

Fatih SARI dedi ki...

Sevgili Burak, Atlas'tan bilet aldık ve gittik KKTC'ye gittik gitmesine ama gördüğümüz muamele hiç hoş değildi maalesef:-(
Dönüşte THY ile geldik ve hiç bir sorun yaşamadık. Sanırım KKTC'de daha pozitif elemanlar görev yapıyor:-)
Sevgiyle...