Hepimizin bildiği üzere son dönemde Türkiye’de bilişim sektörü büyük bir ivme yakalamış durumda. Her ne kadar kaynaklara göre farklılık gösterse de sektörümüzün büyüklüğü 30 milyar dolar civarında. Ancak telekomünikasyon ve haberleşme tarafını çıkarınca geriye sadece kuş kadar bir pazar kalıyor maalesef.
Öte yandan öncelikle bilişim sektörünün dinamiklerini masaya yatırmamız gerekiyor. FATİH Projesi ile yapılan başarılı işler ve hatalar da göz önünde bulundurulmalı. Ülkemizin donanım tarafındaki durumu ortadayken, özel mobil uygulamalar tarafında yazılımcılarımızın gerçekleştirdiği başarılı projeler hala aklımızdayken bir yerleri yeniden keşfetmenin bir anlamı yok. Kısaca demek istediğim bilişim derken tabii ki donanım ve hizmetler tarafını göz ardı etmeyelim ancak yazılımın da burada lokomotif görevi üstleneceğinin de bilincinde olalım. Hal böyleyken yazılım tarafına yapılacak destek ve teşviklerle; özellikle mobil dünyada yaşanan yeni teknolojileri görüp, “bizden” örneklerle ilerlememiz durumunda önümüzün çok açık olacağını düşünüyorum.
Öte yandan öncelikle bilişim sektörünün dinamiklerini masaya yatırmamız gerekiyor. FATİH Projesi ile yapılan başarılı işler ve hatalar da göz önünde bulundurulmalı. Ülkemizin donanım tarafındaki durumu ortadayken, özel mobil uygulamalar tarafında yazılımcılarımızın gerçekleştirdiği başarılı projeler hala aklımızdayken bir yerleri yeniden keşfetmenin bir anlamı yok. Kısaca demek istediğim bilişim derken tabii ki donanım ve hizmetler tarafını göz ardı etmeyelim ancak yazılımın da burada lokomotif görevi üstleneceğinin de bilincinde olalım. Hal böyleyken yazılım tarafına yapılacak destek ve teşviklerle; özellikle mobil dünyada yaşanan yeni teknolojileri görüp, “bizden” örneklerle ilerlememiz durumunda önümüzün çok açık olacağını düşünüyorum.