Beşiktaş-Eskişehirspor maçından hemen önce yakın bir arkadaşımın tahminine çok gülmüştüm: "Önümüzdeki hafta oynanacak renklilerin maçı yüzünden bu hafta bizi doğrayacaklar yoksa haftaya lider oluruz!" Gerçekten de artık bu kadar da olma derken maç başladı.
Eskişehir'de adı Hürriyet olan ama ruhu katil bir oyuncu var ve normal bir hakem tarafından oyunun 15. dakikasına ihraç edilmesi gerekiyordu. Ancak vicdanı kara, ruhunu renklilerin şeytanına satmış hakem, maç boyunca bir pozisyona girip iki gol atan Eskişehirspor'a bir puanı hediye etti. Es-Es'in penaltısına itirazımız yok tabii ki bal gibi penaltı. Ama Hilbert'e yapılan penaltının ağa babası. Ayrıca Eskişehir'in ikinci golünden hemen önce sarı! formalı bir Eskişehirli oyuncunun kucağında topla ceza sahası içinde 4 metre kayması da penaltı. o penaltıyı verme dönsün top kalende gol olsun.
Yıldırım Demirören yeter, diyoruz ama Eskişehirspor gibi bu ligin en köklü ve kalburüstü kulüplerinden biri sayılan değerin, oyuncularının bu kadar iğrenç ve bir puan için golden sonra altı dakika kendi seyircileriyle sevinip büyük Beşiktaş seyircisini tahrik etmesi de tam bir saçmalık. Ne oldu, bir puanımızı çalıp renkli efendilerinize köpeklik etmek size çok mu yakıştı, bu mudur söyleminiz? Bu kafayla layık olduğunuz ikinci lige gidersiniz, o çok övündüğünüz seyirciniz de sine-i millete dönüp yine Beşiktaş, Galatasaray kombineleri almaya başlar artık!