Bundan böyle Turkcell blogu için yazdığım yazıları buraya da girerek içerik sıkıntımı bir nebze de olsa azaltmış olmayı planlıyorum. bu ilk yazımız...
Ülkemiz her anlamda yoğun bir gündeme sahip. Siyasi tarafta,
sporda, teknolojide ve ekonomide konuştuğumuz başlıklar hemen her gün
değişiyor. Bizim işimiz teknoloji olduğu için de diğer gündemlerin her şekilde
ülkemizin yararına olmasını dileyelim ve yaz aylarının sıcaklığını
hissettiğimiz şu günlerde biraz teknoloji üzerine kafa yoralım diyorum.
Yazılımdan donanıma teknoloji dünyası büyük bir yeniliğin
içinde. Evet, yanılmadınız mobil dünyadan bahsediyorum. Artık neredeyse herkesin,
her şirketin ve kurumun bir mobil uygulaması mevcut. Tabiri caizse mobil
uygulaması olmayana kız verilmeyen bir döneme girmiş bulunuyoruz. Tabii ki
akıllı telefonların ve tabletlerin yaygınlaşmasıyla körüklenen bu gelişimde
işletim sistemi ve donanım savaşları da karşımıza çıkıyor.
Apple donanım tarafında tek başına bir hâkimiyet kursa da
yazılım yani işletim sistemi tarafında onlarca üreticinin desteğini de alan
Google’ın Android işletim sistemi, çok iyi bir çıkış yakalamış vaziyette. Her
alanda olduğu gibi bu alanda da bir taraftarlık durumu var. Yani Apple sevenler
ve Android sevenler her gün birbirlerini kızdıracak yeni bir konu mutlaka
buluyor.
Peki, bu iki dev karşısında geçmişin en büyüğü Nokia, ya da
kişisel bilgisayar işletim sistemlerinin bir numaralı üreticisi Microsoft ne
yapıyor? Ya getirdiği yenilikçi sistemle bir anda yıldızı parlayan BlackBerry
ne âlemde? İşte bu soruların yanıtları belki de önümüzdeki on yılın mobil
eğilimlerini belirleyecek.
Patlarsam yanarsın!
1980 yılında çekilmiş Fransa yapımı La Boum-Patlarsam
Yanarsın adlı filmi ismi gibi mobil dünya da birbirine göbekten bağlı
markalarla dolu. Apple’ı bunların dışında tutmamız gerekiyor zira onlar kişisel
sistemler devrinden bu yana zaten tamamen kendi kapalı habitatlarını üretip
satıyor, işine gelen alıyor, gelmeyen azılı bir Apple karşıtı oluyor. Apple ile
rekabet eden şirketlerden sadece BlackBerry böylesi kapalı bir sisteme sahip.
Ancak bu şirket de gelişen 3G teknolojilerinin sisteminin farkını ortadan
kaldırmasına uyum sağlayamadı ve çok zor günler geçiriyor. Birileri tarafından
satın alınmasına kesin gözüyle bakılan BlackBerry son olarak meşhur mesajlaşma
servisi BlackBerry Messenger altyapısını farklı bir şirket haline getirerek
donanım tarafında kaybettiği gücü tekrar kazanmaya çalışıyor.
Tarihin dev cep telefonu üreticisi Nokia ise Symbian işletim
sistemine yapışıp kaldığı için sürekli pazar kaybediyor. Bir ara Microsoft
tarafından satın alınacağı iddiaları ortalığı saran Nokia, işletim sistemi
tarafında kurtuluşu Microsoft’un kollarında arıyor. Bulabiliyor mu şüpheli
tabii ama burada da söz konusu olan çıkmayan candan umut kesilmez durumları.
Uygula
uygulayabildiğin kadar
Pazar bu kadar büyümüş, akıllı cihazlar bu kadar
yaygınlaşmışken şirketler de çözümlerini mobil platformlara taşıyarak kıyasıya
süren rekabette bir adım öne çıkmayı hedefliyor. İrili ufaklı birçok şirket
bunu başarırken tabii ki yine geride kalanlar, sendeleyenler ve hatta
yıkılanlar da oldu. Ama bu rekabetin ve günümüz ekonomik koşullarının en önemli
göstergesi. Rekabetçiysen varsın, teknolojiye ve yeniliklere ayak
uyduramıyorsan yok olmaya mahkûmsun.
Yayınlanma Tarihi: 23 Temmuz 2013