26 Ağustos 2009 Çarşamba

Vizyon eksikliği ve Lucescu gerçeği!


Türkiye'den bir Mircea Lucescu olayı geçti hala konuşulmakta. Dün akşam Shaktar-Sivas karşılaşmasını izlerken bir kez daha gördüm Lucescu'nun büyüklüğünü.

Oysa Beşiktaş'ı da Galatasaray'ı da çalıştırdığında ne denli başarılı olduğunu gördük hocanın. Bizdeki futbol bilmez futbol yazarları tü kaka etti adamı hemen. Beş dil bilmesine rağmen "görgüsüz-cahil" olmakla suçladılar. Futbolcuyla ilişkisi sıfır dediler, oysa aynı adam oyundan aldığı futbolcusunun sırtına anorağını vermişti teri üzerinde soğumasın diye haftalar önce.

Bizde bu çok yaygın bir olgudur, atasözü bile var. Meyve veren ağacı taşlarlar! Aferim size devam edin. Milyon dolarları, avroları çöpe atmaya aptal topçulara yatırmaya devam edin. Ama unutmayın müsabakaları futbolcular kazanır ama kupaları hocalar!

Bakınız dün akşam seyrettiğim Shaktar takımı geçen yıl son UEFA kupasını kazandı. Futbolcu kalitesi Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe'nin fersah fersah altında ama bizim takımlarımızın çeyrek final bile göremediği son kupayı Luce ve taklımı kazandı. Nasıl mı? Tabii ki futbol bilgisi ve vizyonuyla.

Onun gitmesini sağlayan futbol simsarları kupadan sonra sus pus olmuştu. Sivas maçı için geldi yine başladılar konuşmaya "köylü" döndü diyenler, basın toplantısını Türkçe yapmadığı için eleştirenler bile oldu. El insaf, senin Türk yapıp milli takımda oynattığın Mehmet Aurelio tek kelime Türkçe konuştu mu? Bilmem kaç yıldır Türkiye'de top oynayan ve Türk yapılan Mert Nobre adını bile doğru telaffuz edemiyor, geçin bunları geçin. Bu kafadaki futbol yorumcuları ve skor yazarları olduğu sürece bizim daha çoook milyonlarımız kaybolur, tıpkı Avrupa'da başarı hayallerimiz gibi!

Hiç yorum yok: