6 Ağustos 2009 Perşembe

Şehit Bebek'ten mektup var!


Tarzım değil, ama az önce bana ulaşan bir e-postayı doğrudan buraya yapıştırmak istedim. Belki açılımcılar ve özürcü faşistler bir şeyler anlar, insan olduklarını tekrar hatırlar diye...


Büyük Türk Milleti;

Ben Şehit Bebek... Daha önce sizin aracılığınızla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne, siyasilere,Başbakan'a seslenmiş, bölücü başına tanınan haklardan dolayı isyan etmiş ve onlardan YAŞAM HAKKIMI geri istemiştim. Ancak hiç biri bana yanıt vermemişti, verememişti.Şimdi tüm aracıları kaldırarak cennetten size sesleniyorum.

Belki bazılarınız beni unutmuş olabilir.. Size kendimi hatırlatayım. Ben ŞEHİT BEBEK..Doğduğum yer vatan toprakları..Ha Tunceli'nin karlı dağlarında, ha Aydın'ın, Çukurova'nın bereketli ovalarında doğmuşum, ne farkeder..Adım da önemli değil. Anam beni göğsüne bastırıp, ak sütünü emzirirken, okulun damında dalgalanan al bayrağa bakıp, tıpkı Sivas, İstanbul, Antalya, Samsun'daki teyzelerimle aynı düşü paylaşırdı..'' Benim oğlum okuyacak, adam olacak'' derdi.

Sonra birgün köyümüze, yüzleri örtülü, kucaklarında kocaman silahlarla bir takım adamlar geldiler.. Okulumuzu yakıp, eğitim hakkımızı elimizden aldılar. Sağlık ocağını, yıkıp ebemzi öldürdüler. Harmanlarımızı yakıp, hayvanlarmızı telef ettiler, unumuzu, bulgurumuzu alıp aç koydular bizi. Yaşlıları dövüp, gençlerimizi dağa kaldırdılar. Sonra bağıra çağıra terkettiler köyümüzü..

Kimdi bunlar, neden evlerimizi yakıp bizi damsız bırakmışlardı, neden insanlarımızı dövmüşler, bizi açlığa, susuzluğa terketmişlerdi?.. Ne yapmıştık biz onlara.. İnsanlar neden fısıldayarak konuşuyorlardı?.. Neydi bu PKK dedikleri?.. Öcalan kimdi ?..Hiç bir şey anlamamıştım doğrusu..

Aradan zaman geçti, aynı adamlar bu sefer daha kalabalık, daha öfkeli bir daha geldiler köyümüze.. Gene yaktılar, gene yıktılar. Anam beni ve kardeşlerimi kollarının arasına almış, canını siper etmişti bize.. Birden bir adam belirdi tepemizde.. Yüzü örtülüydü, kocaman bir silah vardı kucağında... Anam o adamı kin dolu gözlerinden tanıdı,yalvardı ona.. '' Kıyma bize amcaoğlu, bağışla çocuklarımın canını.. ''dedi. Emmioğlu Hüso, silahıyla ölüm kusarak cevap verdi anama.. Ben emmioğlu Hüso'ya bir gülücük gönderdim, o kalbime saplanan bir kurşunla yanıtladı beni. İşte benim öyküm, şimdi cennetteyim, PKK'nın canına kıydığı tüm şehitlerle birlikteyim..

Aziz Türk Milleti; PKK 15-Ağustos-1984 ten bu yana, milletimizin canına, malına, ırzına, namusuna ve bölünmez bütünlüğüne göz diken kanlı bir terör çetesidir. Subay ve öğretmen amcalarım konuşurken dinledim ve öğrendim.. Bu çete ABD tarafından ülkemizi bölmek amacıyla kurulmuş, Öcalan ise Amerika'nın onayı ile bu çetenin lideri olmuş. Öcalan ve bu çete ''emperyalizm'' dedikleri sömürgeci bir gücün kuklaları imiş. Uyuşturucu ve silah ticareti yapan bu kanlı çete, yakalanana kadar Öcalan'ın emrinde bu ülkede kan dökmüşler, kadın,erkek, sivil, asker, genç, yaşlı, çocuk demeden öldürmüşler. Bizi eğitimsiz, sağlıksız bırakmış, bölgemizin kalkınmasına engel olmuşlar. Daha da önemlisi hiç kimsenin veremiyeceği, vermeye gücü yetmeyeceği YAŞAM HAKKIMIZI elimizden almışlar.. Şimdi gene İmralı'daki bölücü başının avukatları vasıtasıyla gönderdiği emirlere göre hareket ediyorlar. Öcalan gene PKK'nın başı..

Ama şimdi duyduğumuza göre, gene ABD'nin kendi çıkarları doğrultusunda hazırladığı ortamda barışçıl çözüm (!) için '' Öcalan muhatap alınmalı..'' şeklinde haince sesler yükseliyormuş. Hatta Ertuğrul Özkök diye biri, ''Türk Millet bazı şeyleri unutmalıdır.'' diye yazmış..

Leş akbabaları barışa çare olabilir mi? Beni, PKK'nın vatana kattığı tüm yiğitleri unutabilir misiniz? Elbette hayır..

Biz öldürüldük.. Ama kanlarımızla bereket kattığımız bu aziz vatanı siz aziz Türk Milleti'ne emanet ettik. Eğer Öcalan gibi adi bir cani ve onun hempalarıyla, Irak'ın kuzeyindeki Peşmergelerle Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin aynı masaya oturmasına rıza gösterirseniz, en hafif söylemiyle emanetimize ihanet etmiş olursunuz. Yani vatana.. ABD'nin ve AB'nin kurduğu tuzağa düşmeyin. Kürt kökenli, vatandaşlarımızı ''kolay lokma'' olarak kabul eden emperyalist güçler, emin olun zamanı gelince onları da fırlatıp atacaktır.

Öcalan özgürlük savaşçısı değildir. O yakalandığı gün ''Devlet'imin emrindeyim.'' diyecek kadar korkak ve iki yüzlüdür.. O Kürt kökenli vatandaşlarımızın lideri de değildir. Bugün İmralı'da bile emperyalizmin ezberini tekrarlayan, ipleri ABD'nin elinde olan çirkin bir kukladır.

Bizim, Türk Milleti'nin tek bir lideri, önderi vardır. Mustafa Kemal.. O bir bağımsızlık savaşçısıdır. Mustafa Kemal Atatürk ismi emperyalizme direnişin sembolü, ezilen ve sömürülen tüm ulusların özgürlük meş'alesidir.

Büyük Türk Milleti; emperyalizmin tuzağına düşmeyiniz. Aranızda bölünüp, parçalanmayınız. Terörün bitişinin tek yolu, PKK'nın kayıtsız, şartsız teslim olması ve silahlarını bırakmasıdır.

Çözüm ne Öcalan, ne geniş kapsamlı af, ne de dağda ölenlerin analarına ödenecek paradır. Çözüm vatanın böünmez bütünlüğüne, milletin dirliğine, birliğne, varlığına bağlılıktır.

Çözüm Öcalan'ın susturulması, tekrar ediyorum çözüm kayıtsız, şartsız PKK'nın teslim olması ve varlığını sonlandırmasıdır...

Saygılarımla...

Şehit Bebek

Hiç yorum yok: